Dans edemediğim devrim, devrim değildir.
Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanıyor.
Hiç kimse ayık kafayla dans etmez, deli olmadığı sürece.
Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim.
Biz her ne kadar loş ışık altında mini etekli kızlarla dans etmesini bilmesekte, mahalle köşelerinde yağmur altlarında delikanlıca sevmesini herkesten daha iyi biliriz.
İnsanların nasıl hareket ettiği değil, insanları neyin hareket ettirdiği benim için önemlidir.
Müzik değiştiğinde dans da değişir.
Politika, iki düşman toprak arasındaki mayın tarlasında danstır.