Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır.
Bugüne değin hiç ağlamamış genç adam bir barbar, onun ağladıklarına gülmeyecek yaşlı bir adam ise budaladır.
En çabuk kuruyan, göz yaşıdır.
Gel seninle bir daha ağlayalım! Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanamayacaklara.
Ümit korkusu bana hayret sermayesi oldu. Gülmek mi, ağlamak mı gerek bilmem.
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehenneme girer.
Hüzün yıldızları parlıyor gökyüzünde, bu gece yine için için yanıyorum, oturmuş seni düşünüp ağlıyorum, seni, gidişini, sevişini, herşeyini.
Samimiyetle riyânın birleştiği tek şey, kadının gözyaşıdır.
Eğer bir gün ağlaman gerekirse başını dik tut ki, gözyaşların seni ağlatan kişi kadar alçalmasın.
Biz, çok güldüğümüzde daha gülerken ağlayacağımızı düşünüp suratını asan insanlarız.
Gözyaşı imânın kal’asıdır, içi muhafaza eder.
Hiç kimse gözyaşlarını hak etmez, onlara layık olan kişi ise zaten seni ağlatmaz.
Ağlamak kaderi değiştirmez yalnızca kuruyan kalpleri ıslatır.
Bir zamanlar ardından bakar ağlardım şimdi dönüp ardıma bile bakmam. Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım şimdi kibrit bile çakmam.
Kalp, yalnız gözyaşı ile yıkanır ve temizlenir.
Günah işleyen insandır, buna ağlayabilen velî olabilir; günahına sevinen ve bununla övünen ise şeytandır.
Yaşam; acı bir soğana benzer, soğanı kat kat soyarken zaman zaman ağlatır.
Hepimiz kahkahalarımızı gözyaşımızla ödüyoruz.
Ağlayıp sızlamak, sabırdan daha fazla yorucudur.
Ne mutlu diline hakim olana, evi kendisine geniş gelene, yaptığı suçtan pişman olup ağlayana.
Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığımda o asla gülmez.
Dünyaya geleni ölmez belleme; Her dem ağlayanı gülmez belleme..
Ağlamak, bir ibadettir ve Hakka karşı tevâzu göstermenin, şiddet hâlidir.
Gözyaşı ile yıkanan yüzden,daha temiz yüz olmaz.
Ayağı kayan bir çocuk kadar şaşkınım, bilemedim düz yolda yürümenin imlâsını. Kanayan dizlerime bakıp da ağlamayı öğrenemediğim gibi.
Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.
Hiç kimse gözyaşlarını hak etmez, onlara layık olan kişi ise seni ağlatmaz.
Ne cenneti merak ediyorum ne de cehennemi; çünkü ben annemi gülerken de gördüm, ağlarken de.
Göz yaşı, elemin sızıntısı ve sevincin şebnemidir.
Her güleni dost sandığında, yalan sevgilere hemen kandığında, dertlerinle başbaşa kaldığında beni düşünüp ağlayacaksın.
Ağlayın, su yükselsin; belki kurtulur gemi, Anne seccâden gelsin, bize duâ et e mi?
Yalnız kalmak istiyorsam yazı yazabildiğim, okuyabildiğim, dua edebildiğim ve ağlayabildiğim bir yere atıyorum kendimi, yani banyoya.
Senin ondan farkın ne, biliyor musun anne? Sen sevmeyi, o ağlamayı öğretti.
İnsanlar eğlenebildikleriyle arkadaş olurlar, anlatabildikleriyle dost, ağlayabildikleriyle kardeş.
Her damla gözyaşı, kalbimizin yıkanıp sıkılmasıdır.
Bir gün yağmura yakalanırsan benden kaçtığın gibi yağmurdan da kaç. Çünkü bulutların arkasında kaybolan aşkı için ağlayan benim.
Kadına yaşı sorulmaz. Çünkü o da bilmez ağladığı gecelerin hesabını, kitabını.
Yaratan, rahmetini kahrından üstün saydı, ne olurdu hâlimiz, gözyaşı olmasaydı.
