Akıllılar dövüşmeden önce kazanırlar, cahiller kazanmak için dövüşürler.
Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması yetmez. Bizden çok üstün değiller ise bizden çok aşağı sayılırlar.
Çok insan kafaları olmadığı için kafayı bozmuyor.
Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir. En şereflisi sonuncusudur.
Her nimetin bir şükrü vardır. Akıl nimetinin şükrü de düşünüp öğüt almaktır.
Akıllı olmakta birşey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.
Eğer insan aklı zaafsız olsaydı, felsefeye hiç gerek kalmazdı.
Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır.
Akıllı kişilerin en büyük talihsizliği, salakların abuk sabukluklarıyla başa çıkmak zorunda olmalarıdır.
Ütopya, her zaman, var olan aklın dışına çıkmaktır ve yeni bir akıl kurmak üzere yola çıkmak’tır. Ütopya için, önce, bir “reddiye” gerekiyor; kurgu, bunu izliyor, bir akıl çerçevesindedir.
Akıllı bir kimse, kazandığı paranın birazını, aldığı nasihatın ise birçoğunu saklar.
Kadının el mahareti aklını gösterir.
Akıllı kişiyi sırtında taşısan dahi yük gelmez.
Elinizde ise başka insanlardan daha akıllı olun, ama sakın onlara bunu söylemeyin.
Aklına çok güvenen, akıl seviyesini aşamadığı için, vahy ve ilhamdan mahrum kalır.
Delinin beyi olmaktansa akıllının kölesi olmak daha iyidir.
Hayal gücü, ereksiyon halindeki zekadır.
Bakışımıza getirilen işbölümünü, bir tür zincire vurulma ve bir tür hapislik olarak görmeliyiz; aklın hapisliği işbölümünün zincirleriyle gerçekleştiriliyor. Böyle bakarsak, Batı dünyasındaki ve Türkiye’deki üniversitelerin, insan aklının büyük hapishanesinin koğuşları olduklarını görürüz.
Akıl, yalnız doğrulukta bulunur.
Zeka dünyayı yerinden oynatmaya yarayan maniveladır.
Akıllı olan çoğu şeyi bilir, aptal olan her bildiğini söyler.
Doğru işlemeyen akıl, keskinmiş neye yarar? Saatin iyiliği koşmasında değil; doğru gitmesindedir.
Yeni akıl, varolanın dışına seyretmektir.
Akıl akıldan üstündür.
İman kalp sayesinde inanılan ve yaşanan, akıl sayesinde de düşünülen ve idrak edilen bir gerçektir.
Akıllı bir kimse, düşmanından da akıl öğrenmeyi ihmal etmez.
Sanayileşmenin ve kalkınmanın tarihe gömüldüğü bir toplumda akıl bir lükstür; kapitalizm öncesinde ve tekelli düzende, bir rehber olarak, akıl’a gerek olmadığını biliyoruz. Öyleyse akılsızın akıllıyı kovma süreci normal olmaktadır. Tefeciyi siyasetçinin esir aldığı bir toplumda da en akılsızın en yüksek tepeye çıkması ve kütlesel olarak akıldan kaçış yasadır ve bizde şimdi bu yasa yürürlüktedir. Kamu gelirlerinin, fiilen tamamının faiz ödemelerine ayrıldığı bir ülkede tefeciler egemen demektir; insanı tefeci ahlakının yönettiğini anlıyoruz.
Akıllı, dışarıda olanı içselleştirebilen’dir.
Her zaman aklımızın ardısıra gidelim, halkın takdiri de, canı isterse ardımızdan gelsin.
Akıllı olan, sohbet sırasında ne hakkında konuştuğundan ziyade kiminle konuştuğunu düşünerek hareket edecektir. Bunu yaptığı takdirde sonradan pişman olacağı hiçbir şey söylemeyeceğinden emindir.
Deliler ve akıllı insanlar zararsızdır. En tehlikeli insanlar, yarı deliler ve yarı akıllılardır.
Akıl yeryüzünden kalksa bile, hiç kimse akılsız olduğunu kabul etmez.
Tabiatın insanlara en âdilce dağıttığı nimet akıldır derler: çünkü hiç kimse akıl payından şikayetçi değildir.
Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
Aptallar, akıllılardan pek az şey öğrenirler; ama akıllılar aptallardan çok şey öğrenirler.
Duygunun yanında akıl daima adi kalır.
İnsan akıbetinin efendisi değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır. İnsanın aklı onu daima bilinmeyen ve öngörülmeyen yeni şeyler öğrenmeye doğru götürecektir.
Akıl malın en kıymetlisidir.
Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklarına sevinen, akıllı bir insandır.
Yaşlının sözü, gencin aklını yener.
Deli bile konuşuncaya kadar akıllı zannedilir.
Akıllı olan, başkasının kusurunu görerek kendisininkini düzeltir.
İnsanı hayvandan ayıran aklıdır. İnsan, akıldan uzaklaştığı zaman, hayvan ortaya çıkar.
Zekam bana değil, dünyaya aittir.
İki şey akıl hafifliğini gösterir: Söyleyecek yerde susmak, susacak yerde söylemek.
Üstün, nadir bulunan zekaya sahip insanlar yalnızca yararlı olan bir işe girmeye zorlandıklarında en güzel resimlerle süslenip sonra da mutfak kabı olarak kullanılan değerli bir vazoya benzer.
Hayatta başarılı olmak için akılsız görünmeli, ama akıllı olmalıyız.
Aklınla gör, kalbinle işit.
Gençlikte, güzellikte akıl arama.
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını beğenmiş almış.
Ancak, kendi kendini idare edebilen akıllı insanlar hürdür.
Öğrenimsiz akıl sürülmemiş tarlaya benzer.
İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü hiç kimse aklından şikayetçi değildir.
Akıl, sağlam bir göz; Kur’an ise ışıkları her köşeye saçılıp yayılan bir güneştir.
Ey akıllı! Sakın aklın başına gelince, pişman olacak bir sarhoşluğa düşme.
Aklı olmayan fakirdir.
Meyvesi bol ağacın dalları yere eğildiği gibi, Akıllı insanlarda mütevazi ve alçakgönüllü olurlar.
Başarı belki insana çok şey öğretmez, fakat başarısızlık çok şey öğretir.
Akıl, kişiye sermayedir.
Sadece tecrübe sayesinde bir şeyler öğrenebiliriz ve hiçbir zaman bir olayı akıl yoluyla tamamen kavrayamayız.
Yürek, aklın özgürlüğüdür.
Zekî, başkalarını bilendir; kendini bilen ise akıllıdır.