Bir Ankara Polisiyesi.. Behzat Ç.
Cinayet ben olmuşum.
Dünyanın ekseni 12 santim kaydı, sen bana bir santim bile yaklaşmadın behzat.
Olum bebenin boyu kısa bunu defansa alın sende kaleye geç.
Yaşamak için fazla vaktimiz olmadığını düşündüm!
Biz polis olmayı devletin bize verdiği Toros arabalarda öğrendik.
Okuyoruz amirim sırayla. Okuyoruz öbürünü özet geçiyor.
Benden bir şey öğrenemez susma hakkımı kullanıcam.
Siz kel kafalıların yüzde 90’ı dudak altında kıl, tüy bırakıyorsunuz, kompleksli misiniz la siz?
Bir insan rakıyı bırakmışsa içkiyi bırakmış sayılır!
Seni neden öldürmedi la bu adam!
Hangi müzik türü olmasa da olurdu? Kolbastı!
Kreşteki arkadaşlarım “Ç” nin gerisi nerede diye soruyorlar!
Sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyidir.
İyi ol dediler, kötü nasıl olunur bilemeden..
İyi misin dediler, bir kere bile gerçekten nasılsın demeden?
Behzat Ç. Şiiri
Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum.
Bazen öyle olur; her şey üst üste gelir.
Polis olmasaydım, katil olurdum.
Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir.
Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm.
Seni, intihar etttiğin gün tanıdım kızım.
Seninle o gün barıştım.
Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var.
Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi.
Acılarımız da birbirine benziyor artık kızım.
Birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var.
Bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun.
Ağlamama asla müsade etmiyorsun.
Her şey affedildi babacık diyorsun.
Hiç ayrılmayacağız diyorsun.
Keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca.
Bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana.
Ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım.
Cesetler de benzemez.
Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman.
Koşan atlar, düşen atları hatırlatır.
Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir.
Beşikten mezara kadar.
Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan.
Yalan mı söylüyorum sana?
Affet beni kızım, affet.
Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım.
Cikcik
Harun: Sen dün gece cinayet saatinde nerdeydin kardeşim?
Operacı: Anlamadım! Şüpheli miyim ben?
Behzat Ç: Sorulara cevap ver cikcik!
Evlenme Teklifi
Savcı: Bahar, evlenme teklifi ettiğin kadın mı?
Behzat Ç: Tam olarak teklif denemez.
Savcı: Rica mı ettin?
Behzat Ç: Yok niyet ettim..
Sorgulama
Behzat Ç: Seninle anlaşma yapmaya geldik, anlat kurtul.
Adam: Ne anlatayım?
Harun: Dünya gaz ve toz bulutuydu, ordan başla sen.
Otobüs
Amca: Evladım ayıp değil mi?
Harun: Niye ya?
Amca: Baksanıza kızcağız hamile. besili adamsın. kalk da yer versene.
Harun: Ben şişman sandım amca. pardon, buyrun.
Manik Dönemi
Şule: Niye bu kadar sıkıyorsun kendini? Yeni tanıştığın birine her şeyini anlatmaz mısın? Ben karşıma çıkan ilk insana, bütün hayatımı anlatabilirim.
Behzat Ç: Neden?
Şule: Nedeni yok. Yani bence yok. Doktora sorarsan, manik döneminde olduğu için der ama palavra. Ben her zaman böyleyim. Bizi samimiyetin hastalık olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. İnanınca, herkes gibi olunca, aptallaşınca iyileşiyoruz..
Turist
Adam: Bu şehre geldiğime geleceğime pişman ettiniz beni ya!
Harun: E gelmeseydin keşke. niye geldin Ankara’ya?
Lokanta
Harun: Kardeş, bu niye tosta bastınız?
Garson: Abi çok sevilen bir çeşidimiz bu.
Behzat Ç: Ben dedim size oğlum tosttan şaşmayacaksınız.
Hayalet: Böyle dürüm mü olur ya?
Soyadımız Ç bizim
Şule: Merhaba bir şey sorabilir miyim?
Polis: Ne var?
Şule: Ben Behzat başkomiserin kızıyım da telefon hakkımı kullanmak istiyorum.
Polis: Behzat kim? Soyadı ne?
Şule: Ç.
Polis: Ç ne?
Şule: Behzat Ç. ben de Şule Ç. soyadımız Ç bizim.
Past Continuous Tense
Harun: Ama seni ben seviyorum, o sevmiyor.
Eda: Olmaz Harun, yapamam. Olmaz.
Harun: Ben senin için sabahlara kadar past continuous tense çalıştım Eda!
Plates
Behzat Ç: Napıyosun sen?
Şule: Plates yapıyorum..
Behzat Ç: Neden?
Şule: Bunu yapan insanların psikolojisini anlamaya çalışıyorum..
Telsiz Anons
Harun: Seviyorum merkez!
Merkez: Merkez dinlemede.
Harun: Seviyorum merkez! seviyorum diyorum anladın mı? Seviyorum merkez!
Merkez: Anlaşılmadı tamam.
Pavyon
Harun: Sen ne güzel bi kızsın be.. Kurtarayım mı seni bu hayattan?..
Larissa: Sen kendini kurtar..
9 yorum
Selim: Amirim size bir paket geldi. (sallıyor)
Behzat Ç: Ne paketi ya la o?
Selim: amirim bomba olabilir mi, bomba imhayı çağırayım mı (sallamaya devam ediyor)
Behzat Ç.: La oğlum sen salak mısın?
Selim: ??
Behzat Ç.: İnsan bomba olduğundan şüphelendiği paketi sallar mı?
aga onu yapan selim değil cevdet
Harun: Seviyorum merkez!
Merkez: Merkez dinlemede.
Harun: Seviyorum merkez! seviyorum diyorum anladın mı? Seviyorum merkez!
Merkez: Anlaşılmadı tamam.
Harun: Lan biriniz de anlayın be! Seviyorum merkez, seviyorum anladın mı? Seviyorum! :):) Seviyorum abiii
Aziz Abi: Boku bokuna gitti lan parmağım! Özlüyorum lan parmağımı.
Suna: Boşver be abi hem zaten serçe parmağı. Yani çok fazla işine yaramaz.
Aziz Abi: Olur mu lan! Kulağımı kaşıyordum ben onunla.
😀 😀
+ Dede ben basket oynamak istiyorum
– Boyun kısa
+ Uzuyorum ama
– Uzamazsın. çok anne sütü içmedin sen, tıknaz olacaksın
+ Tıknaz ne demek?
– Bodur
+ Bodur ne demek
– Cüceden hallice
+ O ne demek
– Dötten bacak
AZİZ BAŞKOMİSER: özlüyom ln küçük parmağımı.
SUNA: boşver abi serçe parmak sonuçta.
AZİZ BAŞKOMİSER: bok yoluna gitti parmağım. kulağımın içini kaşıyordum ben onunla.
h: nereye gidiyoruz amirim?
b.: ebenin a**’ına la ebenin a**’ına
harun akbaba’ya döner der ki;
h: hep böyle diyor bir kere götürmedi.
Ercüment: Bana mutluluğun resmini çizebilir misin başkomiser?
Behzat Ç: *mına bile korum.
gece olsa gündüz olsa
izmir olsa bursa olsa
trabzonda istanbulda
bu taraftar hep yanında
cimbom kartal fenerliler
alayıda hep bneler
bu alemde kral varsa oda ankaragüçlüler