Ateş, altını, bela cesur insanları dener.
Büyük musibetler, büyük adamların yetiştiği okuldur.
Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan, soylu ve cesurdur.
Musibet, insanın hakiki mihenk taşıdır.
İyi insanlar bir musibet geçirdikten sonra daha da iyi olurlar.
Büyük tehlikelerin bir güzelliği vardır. Birbirini tanımayan insanlar arasında kardeşlik meydana getirir.
Belalara karşı dayanıklı durmak ve yıkılmamak, kahramanlıkların en büyüğüdür.
Büyük musibetlere dayanabilmek için, büyük teselliler bulabilmelidir.
Bela saatlerinde hepimiz birer yetim gibiyizdir.
Felaket, gelip çatmadan önce açık veya kapalı bir şekilde geleceğini mutlaka haber verir.
Bir belaya ne kadar önem verirseniz, tesiri o kadar büyük olur.
Allah, musibeti herkesin gücüne göre verir.
Bela, zekayı eğitir.
Büyük belalar karşısında büyük cesaretler doğar.
Bela, yaradılışımızı takviye etmeye yarayan bir tılsımdır.
Bilmediğimiz şeyler bizi felakete sürüklemez. Bizi felakete sürükleyen şeyler, gayret iyi bildiğimizi sandığımız, fakat öyle olmayan şeylerdir.
Hemen her zaman, felaketlerimizi kendi elimizle hazırlarız.
Bir musibet, bin nasihatten hayırlıdır.
Belaların iyi bir tarafı varsa o da bize, gerçek dostlarımızın kimler olduğunu öğretmesidir.
Musibetlere tahammül edememek en büyük musibettir.
Bir fırtına bütün gün sürmez, yağmur da bütün gece yağmaz.