Gözünüz yukarıda olmasın. Sonra haset eder, kıskanır, nankörlük edersiniz. Aşağıya bakın da halinize şükür edenlerden olun. Cahit Zarifoğlu
Bile bile yapmadığınız şeylerin içinizdeki güzel karşılıkları neye yarar? Söyleyin, sadaka vermenin gereğine inanıyor ve öğütlüyor da, imkanlarınıza rağmen vermiyorsanız neye yarar?
Hayretim büyüyor. Sır ve sırrın sahibini biraz daha idrak ediyorum.
Güneşi, ayı ve yeryüzünü bütün şekilleriyle, bir kutlu çehrenin emrine kul bildim. Bilesiniz, O’na döndürüleceksiniz.
Kişinin gönlünün hep Allah’la olması, onu bütün davranışlarında ölçülü yapacak…
Kalp gözü parıldayan bir insanın bir şeye bakıp da içinden hikmet görmemesi mümkün değil.
Şeytan azmış insanları ne yapsın? Onun hedefi, doğru yolda temiz bir kalple İbâdete koyulmuş olanlardır. Bu nedenle mü’min, her an bir yol ayrımındadır.
-Herhalde İncil’i de okudun?
-Evet, okudum.
-İncil de edebiyat yönü olan bir kitap. Hangisi daha etkileyici?
-Kur’an.
-Niçin?
-Çünkü Kur’an, doğru söylüyor.
Müslümanın bir tek saniye boş zaman geçirmeye hakkı bulunmadığı bir zamanda kendinize nasıl bir değer biçiyor, maddi ve manevi gücünüzle nasıl bir hedefe bakıyorsunuz?
Allah Rasûlü zamanında secdelerde alınla toprak arasına mümkün olduğu kadar bir şey konmuyordu. Secdeler toprağa yapılıyordu. İnsanın aslı olan ve bir gün yine oraya gideceği toprağa…
İslami bakımdan titiz olan herkesi baş tacı etmek durumundayız. Müslümanlar nerede olursa olsun bu insanlara muhtaçtır.
Müminler Kur’an’ın emri gereği “Allah’ı anmak için namaz kılar.” Bundan çıkarılacak en tabii mana, bu anışın dilin ucuyla değil, kalbin iştiraki ile olmasıdır. Yani kalp iştirak etmiyorsa, vücut görünüşte namazda olmasına rağmen, “namaz kıl” emri ifa edilmiş olmamaktadır. Namaz, kalbin iştiraki nisbetinde namaz olmaktadır.
Ve insan en çok göğe vurgun… Sonra zifiriye, şiire ve hep Allah’a…
Acı olan, birçok Müslüman’ın şuursuzca, bangır bangır bağıran yanlışın arkasından gitmesidir.