Ben ne kadar sevdiysem o kadar gittin, gitmediğin zamanlarda bile, hep gidecekmiş gibi durdun yanımda, Ben seni sana ölecek kadar sevdim diye, sen hep öldürdün beni, Her bakışında başka bir el sallama, Tam sevmek isterken seni, taksi çağırdın,’Gitme’ deyişimi ne sen duydun, ne de taksici..
Sana dair sözlerim gerçekti, övmedim! yeni sifat yaratmadim “seni” farkettim.Fark edelerdenim, benden uzaksin artık yanındaki fark eder mi ?
Bu hayatta ne önemi var ki, ve ne gerek var ki zaten gideceksem? sen niye bırakıp gittin önceden? beraber kalkardık..
Saçlarından ödünç ver. Dört bahar geçti. Çiçek kokusu öpmedim. Çok oldu mutluluktan vazgeçeli. Gülüşünden ver ömrümden al
Elinizde tuttuğunuz kitaplarım. Bir yüreğin birden çok fazla yüreği düşünüp yazdığı şiirlerden oluşuyor. Şair şiir yazmaz. İçinde bir şiir vardır zaten şairin. Kitaplarımda okuyacağınız şiirler yağmurludur. Bittiğinde ya gözler ya da yürekler ıslanır …
Kimin bu hüzün? Benimse eğer neden içim titriyor hep? Seninse eğer ne işi var bende. ‘Gel’ bir gece yarısı, al hüznünü. ‘Gel’ geceye bile söylersem namerdim ‘Gel’
Yağmur; kirpiklerimde ve hatta göz bebeklerimde. Islatabilir bu yağmurlar beni istediği kadar…ama Sensiz ıslanmaz ki yüreğim
Uyanınca sen aklıma geldiğinde kendimi gülümserken yakaladım ve anladım damarlarımda adın aşkın tam karşılığı artık. Bu yaşadığım korkutmasın seni, çekinme unutma ki incinmek sözcüğü benim sözlüğümde de var. Senin güneşin beni ısıtırken yağmurundan ıslanmayı göze alıyorum ben, ya sen
Sensiz uyanmamak için.. Bu gece de uyunmadı…
Sonbaharın en eylül’ü içimde, Her bastığım kuru yaprak. Sen olup o eski şarkıyı hatırlatıyor bana; Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu, Bir namussuz rüzgar peşimde, Saçlarımı ensemden okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni. Sen yoksun ve sensin her şarkıda ağlayıp üzüldüğüm. Böyle mi bitecekti bu şiir birtanem böyle mi bitecekti bu şiir son hecesi hüzün.
Uykusuzluğumun sebebi gözlerin. Birde gülüşündeki tek gamze. Gözlerimi kapatınca karanlık. Açtığımda yüzüm yaralı. Geçmezmiş bazı yaralar. Derinmiş kederleri severken ölenlerin. Ölmeden unutmam lazım o zaman seni dedim. Unutmak ölmek kimseye söyleyemedim
Gözüm senden başkasını görmüyordu. Artık senden başka herkesi görüyorum. Çok mutluyum her gün başka renk, ama ben siyah-beyaz ‘seni özlüyorum’ ..
Her sabah yokluğunun kulakları sağır eden sessizliği uyandırıyor beni. Oysa ben ses’e uyanmam
Her ayrılığın tokat gibi…Şamardan anlamaz bu kalp. Kaç kere öldüm hatırlamıyorum bile. Yalnızlık beni sallayamaz, düşer kalkarım, yine koşarım. Öyle sensizlikle falan.Yıkılmam ki ben…
Sensiz uyanmamak için.. Bu gece de uyunmadı…
Her ayrılığın tokat gibi…Şamardan anlamaz bu kalp. Kaç kere öldüm hatırlamıyorum bile. Yalnızlık beni sallayamaz, düşer kalkarım, yine koşarım. Öyle sensizlikle falan.Yıkılmam ki ben…
Ben ne kadar sevdiysem o kadar gittin, gitmediğin zamanlarda bile, hep gidecekmiş gibi durdun yanımda, Ben seni sana ölecek kadar sevdim diye, sen hep öldürdün beni, Her bakışında başka bir el sallama, Tam sevmek isterken seni, taksi çağırdın,’Gitme’ deyişimi ne sen duydun, ne de taksici..
Gözüm senden başkasını görmüyordu. Artık senden başka herkesi görüyorum. Çok mutluyum her gün başka renk, ama ben siyah-beyaz ‘seni özlüyorum’ ..
Her sabah.Yokluğunun kulakları sağır eden sessizliği uyandırıyor beni.Oysa ben ses’e uyanmam…