Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir.
Bütün cumhuriyetlerde, ortaya çıkan her yeni bir meselede birtakım eski kanunlar yürürlükten kalkar, yerine başkaları konur.
Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir.
Türk milletinin yapısına ve ilkelerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.
Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milletini emin ve sağlam istikbâl yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdeleyicisi olmuştur.
Cumhuriyet, hürriyeti sevenlere ve koruyanlara layıktır.
Ahlakın çoğaldığı yerde devletin masrafı azalır.
Cumhuriyet’in temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçmamalıdır. Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok acı çekmiştir. Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır.
Cumhuriyetler zenginlik, diktatörlükler de yoksulluk yüzünden yıkılırlar.
Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir.
Cumhuriyet, ilim ve ahlakın, adalet ve faziletin iktidarıdır. Bunların fiilen yaşanmadığı yerlerde şekil ve iddia ne olursa olsun cumhuriyet yoktur.
Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine, adaletli davranıp tek başına kalman iyidir.
Cumhuriyet ile cehalet bir yerde barınmaz.
Muallimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister.
Temelinde bağımsızlık harcı yatan Cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyalistlerin ahtapot kollarında teslim edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki, yer altı zenginliklerimiz çokuluslu şirketlerin emrindedir; öyle bir teslimiyettir ki, petrol, maden ve yabancı sermaye yasaları yabancı uzmanlarca hazırlanmıştır; öyle bir teslimiyettir ki, ülke topraklarının bir bölümü üs adı altında başka devletin genelkurmayına armağan edilmiştir; öyle bir teslimiyettir ki, ordumuzun silahları, araç ve gereçleri okyanus ötesi ülkelerin buyruklarına bağlanmıştır.
Cumhuriyet fikren, ilmen, bedenen kuvvetli, ahlaklı ve seciyeli muhafızlar ister.
Korkuya yer vermeyen bir devlette, kanunlar hiçbir zaman gerekli saygıyı görmezler.
Cumhuriyet erdemli insanların rejimidir.
Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taş ve tahtlar batar, yok olur.
Cumhuriyet iktidarı sınırlamak demektir ve her kim “sınırsız iktidar” vaaz ediyorsa, bir cumhuriyet düşmanı ve yıkıcısıdır.
Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
Plütokrasinin altmışlı ve yetmişli yıllardan korkusu, Cumhuriyet’ten korku olmuştur. Asıl yıkmak isteyen, plütokrasidir. Yıkıcıları, yarattılar.