Bir kadın iyi bir koca yaratabilmek için dahi olmalıdır.

Her çocuk bir bakıma bir dahi ve her dahi bir bakıma bir çocuktur.

Birisi hayatı boyunca büyük bir çocuk gibi kalmayıp ciddi, makul ve mantıklı bir adam olursa, dünyanın çok işe yarar ve adamakıllı bir vatandaşı olabilir ama dahi olamaz artık.

Dahi evlenmemeli, iki efendiye hizmet ağır gelir.

Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde onu şu işaretten tanıyabiliriz; “Bütün ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir”.

Bir dahi için en katlanılmaz şey kalıplara sıkıştırılmaktır.

Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Ne yazık ki bu yüzyılın dahisi (Atatürk’ü kastederek) Türkler’e nasip oldu ve o da bizim karşımıza dikildi!

Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.

Bir dahi kendi çağında gezegenlerin yolunu aydınlatan bir kuyrukyıldız gibi parlar… Kültürünün normal seyriyle el ele gitmez: tam tersine çalışmalarını önündeki yolun çok ilerisine savurur.

Dahiler, çağlarını aydınlatmak için yanan meteorlardır.

Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir; dahi ise başkalarının göremediği bir hedefi vuran bir nişancı.