Aslında söylediklerimden çok, sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok, sustuklarıma kulak verin.
Başkalarının hatalarından ders alın. İnsan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.
Cesaret bir gaz pedalıdır ve korku da bir fren; hedefinize giderken ikisine de ihtiyacınız vardır.
Defolu şehirlerde ihraç fazlası kadınlarsa payına düşen, senden önce öpülmüş dudaklarda sana dair cümleler aramayacaksın.
Erkeklerin kalpleri yerine cüzdanlarında yaşayan kadınlar, ruhları yerine kalçalarının okşanmasına razı olmak zorundadır.
Görünürde bir kusurumuz olmasa da birader… Kalbimizin damarları arkasında müebbet yemiş hayaller.
Tenine dokunabilmek mi? Hâşâ! Gözüm göz menziline girsin yeter.. Hadi düş düşlerime; tutmayana aşk olsun.
Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan olan, yokluğuyla intihar varlığıyla can olan.
Hiç kimse bir gülümsemeyi satın alabilecek kadar zengin değildir. Ama çok kimse gözden yaş akıtabilecek kadar ucuzdur.
Neden evlilik yüzüğü, yüzük parmağına takılır ki? Çünkü başka hiç bir parmağımızdan, direk kalbe giden bir damar yoktur.
Susmak kabullenmek değil cevaptır anlayabilene.. Bil ki kısa cümleler kuruyorsa insan uzun yorgunlukları vardır sadece..
Pardon, buralarda bir kaç kırık kalp gördünüz mü? Size soruyorum bayan; Hiç aynı kalpte defalarca dirilip öldünüz mü?
Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar. Olgunlaşa olgunlaşa çürüdük! bilmiyorlar.
Elimi sallasam ellisi diye birşey yok güzelim; Daha dördüncüde ‘Kaşar’ damgası yersin.
Şeytan insanın damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşın, dikkat edin onu açlıkla ve susuzlukla sıkıştırın.
Maalesef doğmuşum bir kere, mecburen yaşıyorum. Doğarken neden ağladığımı yaşarken anlıyorum.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.
Birini özlediğinizde üzülmek yerine özleyebilecek birine sahip olduğunuz için kendinizi şanslı hissetmeniz gerektiğini farketmelisiniz.
“İhaneti” giymişsin yine üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık olma sen her halinde “şerefsiz”sin.
Bi hayli kırgınım. Kime olduğunu, neden olduğunu bilmeden. Belki hayata, belki kendime, belkide dilimden düşmeyen keşkelere..
“Değiştin”diyorlar; Hayır, kabul etmiyorum! Sadece artık daha uzun uzun susabiliyorum.
Öyle bir çık ki karşıma “Her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi” hissedeyim seni..
Birbirimiz gözlerinin içine bakıp sevgimizi itiraf edememekti aşk. Ve gözlerinin içine bakıp nasılsın arkadaşım demekti intihar.
Kurduğumuz tüm hayallere rağmen değişmeyen dünyanın şerefine.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
İnsanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. Çünkü; olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar.
Kendinden nefret edip ayna parçalamak kolay, sorun sonrasında ortaya saçılan binlerce “seni” kim temizleyecek..
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler.
Biz, aynı tavla tahtasında farklı iki pul gibiyiz. Öyle ya, ‘Birbirimizi kırmadan oyunu bitiremeyiz.’
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
Yaralarımda saklıyorum seni. Unutur gibi olunca kanatıyor, hasret gideriyorum. Zaman kapatıyor, ben kanatıyorum habire..
13 yorum
Gün gelecek devran dönecek… Kahbe felek bize de gülecek… Sen mi vardın şimdiye dek… Tek tabanca da yaşar bu yürek…
Dünya’da eşim benzerim yok ama benzemeye çalışan ezik çok!
Harbi damar sözler 😀 off be!
Fenaaa 🙂 her birinin içinde bir anlam, gerçeklik ve alıncak bir ders yatıyor.
Sevmek suçsa cezam idam olsun, cezam idamsa celladım sevgilim olsun, celladım sevgilimse adi cihan olsun, adı cihan ise canım feda olsun!
Kimse bilmez aslında gülerken ağladığımı ve kimse anlamaz o tebessümlerde neler sakladığımı.. Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme.. Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, dilim her işi kendisine verdiği için kızıyor gönlüme..
Elimi sallasam ellisi diye birşey yok güzelim; Daha dördüncüde ‘Kaşar’ damgası yersin.
Ahh bide damardan giriyolar yaa… Harbi sözler süper yaa 🙂
Hayatı kendine mendil edersen, O da senden sürekli gözyaşı ister…
Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın! Değişmeyen tek kural vardır; “hayat yazar sen oynarsın!”
Dağların tepesine, kızların alnına; Ölümsüz Vatan yazacağım!
Dönmeyeceksin biliyorum, tutmayacaksın ellerimden öpmeyeceksin dudaklarımdan sevmiceksin beni deli gibi, vurmayacaksın kalbine zinciri benden başkasınıda alacaksın sevgilim..!
Bu günlerde herkes birbirine “kardeşim” diyor. Madem kardeşlik o kadar kolay anne ile babaya ne iş düşüyor?