Fransızca güzel sözler ve Türkçe anlamları ile Fransızca aşk sözleri, güzel sözler, etkileyici sözler, sevgi sözleri, anlamlı sözler ve özlü sözler yer alıyor.
Si tu veux la paix prepare la guerre.
Barış istiyorsan savaşa hazır ol.
Qui ne risque rien n’a rien.
Risk almayan hiçbir şey alamaz.
De gustibus et coloribus non est disputandum.
Zevkler ve renkler tartışılmaz.
Humanius est deridere vitam quam deplorare.
Hayata gülmek hayat için ağlamaktan daha uygar bir davranıştır.
Être honnête ne vous apportera pas beaucoup d’amis, mais vous apportera les bons.
Dürüst olmak belki size çok sayıda arkadaş kazandırmaz; ama sizi daima en doğru arkadaşlara götürür.
On ne voit bien qu’avec le coeur L’essentiel est invisible pour les yeux.
Sadece kalbinle gerçekten görebilirsin; esas olan göze görünmez.
L’imagination est plus important que la connaissance.
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
Fransızca Aşk Sözleri
L’amour, et surtout c’est vivre.
Aşk, her şeyden önce yaşanılasıdır.
L’amour ce n’est pas qu’un sentiment… C’est une renaissance.
Aşk sadece bir duygu değildir. Rönesanstır.
Une poésie, c’est un sourire un jour de pluie, L’amour, un poème qui se récite chaque jour.
Şiirsellik bir gülümsemedir yüzde, aşk bir şiir hergün nakletmekte.
Tu es partout ou je regarde.
Baktığım her yerde sen varsın.
Le prix d’Amour, c’est seulement Amour. Il faut aimer si l’on veut etre aimé.
Aşkın ödülü aşktır. Sevilmek için sevmek gerekir.
L’amour, c’est comme une fleur qui réunie parfum et couleur; c’est ce qui fait brûlé dans nos coeurs passion et douceur.
Aşk çiçek gibidir; kokuların ve renklerin buluştuğu, kalplerimizi yakan, tutku ve kibarlık.
Mon amour je t’aime.
Aşkım seni çok seviyorum.
L’amour ne consiste pas à se regarder l’un l’autre, mais à regarder vers l’extérieur ensemble dans la même direction.
Aşk birbirine bakmak değil, birlikte aynı yöne bakmaktır.
C’est cela l’amour, tout donner, tout sacrifier sans espoir de retour.
Aşk, beklenti umudu olmadan her şeyi vermektir.
L’amour est comme le vent, on sent quand il vient, mais ne peut pas le garder, s’il s’en va!
Aşk rüzgar gibidir. Gelişini hissedersin, ama gidişine dayanamazsın!
L’amour est une passion qui ne se soumet à rien, et à qui au contraire, toutes choses se soumettent.
Aşk hiçbir şeye teslim olmayan bir tutkudur ama tersine her şey aşka teslim olur.
L’amour n’est pas seulement un sentiment, il est aussi un art.
Aşk sadece bir duygu değildir, bir sanattır aynı zamanda.
Fransızca Güzel Sözler
Un sourire coûte moins cher que l’électricité, mais donne autant de lumière.
Bir gülümseme elektrikten daha az maliyetlidir, ancak çok fazla ışık verir.
Il n’y a pas de raccourcis pour les endroits qui valent le coup.
Gitmeye değer yerler için hiçbir kestirme yol yoktur.
Peut-être que ce monde est l’enfer d’une autre planète.
Belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.
Le faible ne peut jamais pardonner. Le pardon c’est l’apanage du fort.
Güçsüzler asla affedemez. Affetmek, güçlülerin özelliğidir.
Les livres sont des amis froids et sûrs.
Kitaplar soğukkanlı ve güvenilir arkadaşlardır.
La vérité est, tout le monde va te faire du mal : vous devez juste trouver ceux qui valent la peine qu’on souffre pour eux.
Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.
J’entends ta voix dans tous les bruits du monde.
Dünyadaki bütün seslerde senin sesini duyuyorum.
Quelqu’un est assis à l’ombre aujourd’hui parce que quelqu’un a planté un arbre, il y a longtemps.
Birileri bugün gölgede oturuyorsa, uzun zaman önce birileri ağaç diktiği içindir.
Il vaut mieux échouer dans l’originalité que de réussir dans l’imitation.
Başarılı bir taklit olmaktansa, başarısız fakat özgün olmak en iyisidir.
Un peuple malheureux fait les grands artistes.
Mutsuz bir ulus harika sanatçılar çıkarır.
Certaines personnes sentent la pluie, d’autres sont simplement mouillées.
Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır.
La paix commence avec un sourire.
Huzur bir gülümsemeyle başlar.
Fransızca Etkileyici Sözler
Partout y’as tes.
Her yerde hayalin var.
Un seul être vous manque et tout est dépeuplé.
Bazen sadece bir kişiyi özlersiniz, herkes yabancılaşır.
Qui ne risque rien n’a rien.
Risk almayan hiç bir şey alamaz.
Vous pouvez couper toutes les fleurs mais vous ne pouvez pas empêcher le printemps d’arriver.
Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelmesini engelleyemezsiniz.
Les chefs-d’oeuvre ne sont jamais que des tentatives heureuses.
Başyapıtlar iyi girişimlerden başka bir şey değildir.
Jai froid sans toi.
Sensiz üşüyorum.
J’entends vibrer ta voix dans tous les bruits du monde.
Dünyanın tüm gürültüsü içinde sesinin titrediğini duyuyorum.
Vous devenez responsable, à jamais, de ce que vous avez apprivoisé.
Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden.
Toi tu es mon soleil dicen.
Sen benim güneşimsin.
Les sentiments et la tendresse sont les deux organes principaux de l’amour.
Hisler ve şefkat duygusu; aşkta en önemli iki duygudur.
La fortune sourit aux audacieux.
Şans cesurlara güler.
Tu es unique pour moi.
Sen benim için teksin.
Fransızca Sevgi Sözleri
Aimer et être aimé, c’est sentir le soleil des deux cotés.
Sevmek ve sevilmek, güneşi iki taraftanda hissetmektir.
Toi tu es le sens de ma vie.
Hayatımın anlamı sensin.
Le secret du bonheur en amour, ce n’est pas d’être aveugle mais de savoir fermer les yeux quand il le faut.
Aşktaki mutluluğun sırrı kör olmak değil, gerektiğinde gözlerinizi nasıl kapatacağınızı bilmektir.
Aimer, ce n’est pas regarder l’un l’autre, c’est regarder ensemble dans la même direction.
Sevgi birbirine bakmak değildir, aynı yöne bakmaktır.
Jai froid sans toi.
Sensiz üşüyorum.
Mon amour, mon coeur, mon étoile, ma lumière. Je t’aime. Et seulement vous.
Aşkım, benim kalbim, benim yıldızım, ışığım. Seni seviyorum. Sadece sen ve ben.
Je t’aime pius que toute autre chose dans ie monde.
Seni dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.
Je t’aime non seulement pour ce que tu es mais pour ce que je suis quand nous sommes ensemble.
Seni seviyorum sadece senin sen olduğun için değil, benim seninleyken ne olduğum için.
Je veux mourrir avec toi.
Seninle ölmek istiyorum.
Aimer, C’est un soleil dans la vie, une étoile qui nous guide la nuit, une mélodie sans bruit.
Sevgi, güneştir hayatta, yıldızdır gece bizlere yol gösteren, bir melodidir gürültüsüz.
Fransızca Anlamlı Sözler
Le rire est la distance la plus courte entre deux personnes.
İki insan arasındaki en kısa mesafe gülümsemedir.
Tu seras toujours l’amour Qui fait vaciller mon coeur.
Hep kalbini kıranı seversin.
La critique est aisée, mais l’art est difficile.
Eleştiri kolaydır ama sanat zordur.
La vie est un sommeil, l’amour en est le rêve.
Yaşam uzun bir uykudur ve aşk onun rüyasıdır.
La mort ne te separeras pas de moi.
Ölüm seni benden ayıramaz.
Appréciez les petites choses de la vie car un jour vous regarderez en arrière et réaliserez qu’elles étaient les grandes choses.
Hayatta küçük şeylerin keyfini çıkarın. Çünkü bir gün geriye dönüp bakacak ve aslında büyük şeyler olduğunu fark edeceksiniz.
Il faut bonne mémoire après au’on a menti.
Bir yalancı iyi bir hafızaya sahip olmalıdır.
L’amour commence par un sourire, grandi avec un baiser et fini avec des larmes.
Aşk bir gülümsemeyle başlar, bir öpücükle büyür ve bir göz yaşıyla son bulur.
On ne voit bien qu’avec le coeur. L’essentiel est invisible pour les yeux.
Sadece kalbinle gerçekten görebilirsin; esas olan göze görünmez.
Tes yeux sont mon paradis.
Gözlerin benim cennetim.
Le monde est un livre dont chaque pas nous ouvre une page.
Dünya her adımda bir sayfa açtığımız bir kitaptır.
Rien n’est permanent dans ce monde méchant – même pas nos problèmes.
Şu zalim dünyada hiçbir şey kalıcı değildir; dertlerimiz bile.
Mon coeur ne bat pas sans toi.
Kalbim sensiz atmaz.
Fransızca Özlü Sözler
L’imagination est plus important que la connaissance.
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
Une belle femme plaît aux yeux, une bonne femme plaît au coeur; l’une est un bijou, l’autre un trésor.
Güzel bir kadın gözleri memnun eder, iyi bir kadın kalbi memnun eder; biri mücevher, diğeri hazine.
Danse comme si personne ne te regardait. Aime comme si tu n’avais jamais été blessé(e). Chante comme si personne n’écoutait. Vis comme si c’était le paradis sur terre.
Hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et, Hiç incinmemiş gibi sev, Hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı söyle, Dünya cennetmiş gibi yaşa.
Votre meilleur professeur est votre dernière erreur.
En iyi öğretmeniniz, en son hatanızdır.
Si vous êtes assez courageux pour dire au revoir, la vie vous récompensera d’un nouveau bonjour.
Elveda diyecek kadar cesursanız hayat sizi yeni bir Merhaba ile ödüllendirecektir.
Si tu aimes quelqu’un, laisse le partir! S’il revient, c’est qu’il a toujours été là, s’il ne revient pas, c’est qu’il ne l’a jamais été.
Birini seviyorsanız, gitmesine izin verin! Dönerse zaten hep size aitti; dönmezse zaten hiç size ait olmadı.
La gentillesse est le langage qu’un sourd peut entendre et qu’un aveugle peut voir.
Nezaket, sağırların duyabildiği, körlerin de görebildiği bir dildir.
Je marche lentement… mais je ne recule jamais.
Yavaş yürürüm ama asla geriye gitmem.
On passe une moitié de sa vie à attendre ceux qu’on aimera et l’autre moitié à quitter ceux qu’on aime.
Hayatımızın yarısını sevdiklerimizi beklerken, diğer yarısını sevdiklerimizi bırakarak geçiriyoruz.
J’aime tout ce qui est vieux, – les vieux amis, le bon vieux temps, les vieux livres, le vin vieux.
Her şeyin eskisini severim. Eski dostlar, eski zamanlar, eski terbiye, eski kitaplar, eski şarap.
Les gens oublieront ce que vous avez dit, ils oublieront ce que vous avez fait, mais n’oublieront jamais ce que vous leur avez fait ressentir.
İnsanlar ne söylediğinizi unuturlar, ne yaptığınızı da unuturlar. Fakat nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.
Être honnête ne vous apportera pas beaucoup d’amis, mais vous apportera les bons.
Dürüst olmak belki size çok sayıda arkadaş kazandırmaz; ama sizi daima en doğru arkadaşlara götürür.