Un sourire coûte moins cher que l’électricité, mais donne autant de lumière.
Bir gülümseme elektrikten daha az maliyetlidir, ancak çok fazla ışık verir.
Il n’y a pas de raccourcis pour les endroits qui valent le coup.
Gitmeye değer yerler için hiçbir kestirme yol yoktur.
La vérité est, tout le monde va te faire du mal : vous devez juste trouver ceux qui valent la peine qu’on souffre pour eux.
Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.
Peut-être que ce monde est l’enfer d’une autre planète.
Belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.
Le faible ne peut jamais pardonner. Le pardon c’est l’apanage du fort.
Güçsüzler asla affedemez. Affetmek, güçlülerin özelliğidir.
Les livres sont des amis froids et sûrs.
Kitaplar soğukkanlı ve güvenilir arkadaşlardır.
Il vaut mieux échouer dans l’originalité que de réussir dans l’imitation.
Başarılı bir taklit olmaktansa, başarısız fakat özgün olmak en iyisidir.
J’entends ta voix dans tous les bruits du monde.
Dünyadaki bütün seslerde senin sesini duyuyorum.
Un peuple malheureux fait les grands artistes.
Mutsuz bir ulus harika sanatçılar çıkarır.
Quelqu’un est assis à l’ombre aujourd’hui parce que quelqu’un a planté un arbre, il y a longtemps.
Birileri bugün gölgede oturuyorsa, uzun zaman önce birileri ağaç diktiği içindir.