Bu mücadele sınıflar mücadelesidir. Burada el titremesine, tereddüte ve kararsızlığa yer yoktur. Sınıflar mücadelesinde proletarya yoldaşlığının dışında feodal ve ataerkil ilişkilere yer yoktur.
Bugün sömürge ve yarı-sömürge ülkelerin solu içerisinde ideolojik mücadele, en son tahlilde, … uzun, dolambaçlı bir halk savaşıyla, zafere erişebileceğini savunanlarla, şehirlerde düşmanın çizdiği sınırlar içinde ‘legalite uğruna’ mücadele ederek kendi öz gücünün dışındaki güçlere bel bağlayanlar arasında cereyan etmektedir.
Emperyalizmin işgali altındaki ülkelerde bu çark hep böyle döner. Ülkemizde de parçalanana kadar bu çark hep böyle dönecektir.
Egemen sınıflar, sağlıklarında büyük devrimcileri ardı arkası gelmez kıyıcılıklarla ödüllendirirler; öğretilerini, en vahşi düşmanlık, en koyu kin, en taşkın yalan ve karaçalma kampanyalarıyla karşılarlar. Ölümlerinden sonra, büyük devrimcileri zararsiz ikonlar durumuna getirmeye, söz uygun düşerse, azizleştirmeye, ezilen sınıfları “teselli etmek” ve onları aldatmak için adlarını bir ayla (hâle) ile süslemeye çalışırlar. Böylelikle, devrimci öğretileri içeriğinden yoksunlaştırılır, değerden düşürülür ve devrimci keskinliği giderilir. Burjuvazi ve işçi hareketi oportünistleri, bugün işte marksizmi “evcilleştirme” biçimi üzerinde birleşiyorlar. Ögretinin devrimci yanı ve devrimci ruhu unutuluyor, siliniyor ve değiştiriliyor. Burjuvazi için kabul edilebilir ya da öyle görünen şeyler, ön plana çıkarılıyor ve övülüyor.
Çark dönmesine devam edecek; cuntalar birbirini takip edecektir. Kimileri “Atatürkçü, laik” kimileri “reformcu” diye lanse edilecek, yurtsever aydınlar her defasında yeni bir umutla yeni gelenlere bel bağlayacak, sonra yanıldıklarını anlayacaklar, tekrar bir “ilerici” atılım olmasını bekleyeceklerdir.
Biz Marksizmi entellektüel gevezelik ve dünya devrimci hareketinin trafik polisliğini yapmak için okuyup öğrenmiyoruz. Biz dünyayı değiştirmek için, dünyanın Türkiye’sinde devrim yapmak için Marksizmi öğreniyoruz!
Örgütü, örgüt yapan, onu kitlelere tanıtan, programlar veya yaldızlı laflar değil, devrimci eylemdir.
Onların bugün büyük görünen güçleri ve imkanları bizlere vız gelir.Onlar bir avuç biz ise milyonlarız.Kaybedec eğimiz hiçbirşey yoktur ama kazanacağımız koca bir dünya vardır…