Kapımıza değil ; Kalbimize vuran buyursun !
Elalem şarap içer sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz.
Her yolun bir adabı vardır.Allahı sevmenin de bir adabı vardır..Derviş sadece gönlü geniş ve ruhu gezgin bir sufi demek değildir ki.
Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır.Şeytanda eksik olan tek nimet Aşk..Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır.
Ey Gönül !Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür..?Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?
Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa.. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet; Çünkü hayat çok kısa.
Bana göre aşık öyle olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta kıyametler kopsun.
Her İnsan için Bir Aşık Olma Zamanı Vardır , Bir de Ölmek Zamanı.
Kader; yolun tamamını değil,sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir. Ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse, ne hayatın hakimisin, …ne de hayat karşısında çaresiz.
Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın ? Allah seni insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka nankörlük etme!!
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma …herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa, ‘kaçırcağın keçilere’ çobanlık yapamazsın …!
Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa Allah da onu başkasına muhtaç etmez.
Alimken arif oldun peki aşık olmaya namzet misin?
Sende o var bu var , falan dedi var , falan anlattı var , peki sende senden ne var Mevlana?
Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum , neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın vuslata , neylersin. Kader!
Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur..Çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı,hem de konuşmanın faydası gizlidir.
O bir arslan gibi savaşa atılsın, onun timsah gibi bir kalbi olsun! O yeryüzünde kendisinden başka kimseyi bırakmasın! Hatta kendisiyle bile savaşa girsin.
Ey aşk! Sen öyle bir kişisin ki, dünya tokları, senin vuslatının açlarıdır.
Aşık odur ki, Allah’tan aldığı aşk emanetini Allah’a verir. Aşk mezhebinde her şey yüce Aşk’a kurbandır.
Hakiki dost Allah gibi mahrem olmalıdır. Dostun çirkinliklerine, hoşa gitmeyen hallerine tahammül etmeli, hatasından incinmemelidir. Dosttan yüz çevirmemelidir, dosta itiraz etmemelidir. Nitekim rahmeti bol olan Allah kullarının ayıplarından, günahlarından, noksanlarından dolayı onlardan yüz çevirmez. Tam bir inayet ve şefkatle, onlara rızkını verir. İşte garazsız, ivazsız dostluk budur.
Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de…
Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme! Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakışır.
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli.
Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun. Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?
Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu.
Gel bakalım ateşle nasıl oynanır göstereyim..Gör bakalım ateş mi seni yakar, sen mi ateşi?
Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden bilebilirsin Hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa , o insana sen nasıl ben seni sevmiyorum dersin?
Ey Celaleddin talipsen yüreğime , yalnızlığını adayacaksın bana.
Her şey insanoğluna feda iken insanoğlu ise kendine cefa olmuştur.
Dostluk gül olmaktır yaprağı ile de dikeni ile de.
İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor.
Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak.
Kadın; Bilene Nefes, Bilmeyene Nefs tir
Gökleri bir mendil gibi dürüp avucuna almalı.. Sonsuz zevalsiz çerağı, bir kandil gibi gök kubbesine asmalı.
Sen nasıl bir pınarsın Mevlana’m, içtikçe daha çok susadığım.
Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için.. “Bazen hatırlamak gerekir, hatırlan…mak için.. “Bazen ağlamak gerekir, açılmak için.. “Bazen anmak gerekir, anılmak için.. “Bazen de susmak gerekir, duymak için..
Cehennem gibi olmalı, cehennemi bile yakıp yandıracak bir gönül istemeli.. Ki o gönlün önüne iki yüz deniz çıksa, hepsini de yaksın, yandırsın. Onun tek bir dalgası bilindik denizlere taş çıkartsın.
Önce sevgiyi anlayalım.
Bu nicelik ve nitelik dünyasının ucunda Dertli sesiyle konuşan bir adam durmakta ! Gözü kartallarınkinden bile daha keskin Yüzü şahididir gönül ateşinin İç ateşinin yakıcılığı artıyor her zaman Arzuyla dolu bir ruhtan , yanan bir avuç topraktı Aşk ve sarhoşluktan nasipsiz bilginler Tedavi için nabzını hekim eline verdiler.