Baba parası yiyerek kendini adam zanneden ile sırtındaki yük ile kendini beygir zanneden eşek arasında hiçbir fark yoktur.
Çok dostum var benim, yeter ki işleri düşsün.
Herkesin kalbimde bir yeri var. Kiminin altı çizili, kiminin üstü!
2,5 gram beynin var onuda laf sokacağım diye kendini heder ediyosun kıyamam.
Bizim kimselere şekil koyduğumuz yok. Ama şeklimiz birilerine koyuyorsa sıkıntı yok!
Kız çocuğu okur mu? diyen adam! Karını hastaneye götürünce bayan doktor baksın demeyi biliyorsun.
Erkek özlediğini söylemez! Oturur bir sigara daha yakar..
Hani senin varlığın ‘fifi’ yokluğun da ‘tın’ ya; Benim varlığım ‘olay’ yokluğum çok kötü ‘koyar’..
Şeytan’ın en büyük dostu, ağzı gevşek, yüreği yavşak olan insandır.
Her iltifata itibar etme! Kurban kesilmeden önce boynu okşanır.
Ulaşamadığın kadına kaşar demeyeceksin paşam! Biraz delikanlı olup; bu beni aşar diyeceksin! O kadar.
Mazin kirlenmişse lekesi çoksa, güzeliğin neye yarar şerefin yoksa!
Hak edene masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki; kendisini garsona bahşiş olarak bırakılan bozuk para gibi hissedecek.
Sana sağır olana, sen dilsiz olacaksın.
Gidişine illa bir isim konulacaksa; “Mal kaybı” diyelim.
Bizler bu Dünya’da misafiriz evet. Ama sen öyle güzel gülüyorsun ki, çayın yanına bir de kuru pasta ikram ediyorlar sanki.
Haklısın güzelim; bizden adam olmaz, aşkı hala kalpte arıyoruz.
Çağdaş olmak kibarlıktır. Fhişeye “hayat kadını”, zinaya “aşk”, kumara “şans oyunu” dersen çağdaş olursun!
Bel altında kalsaydı aklımız, ayaklar altında kalırdı adamlığımız.
Sen! Anca benim falanıma filan olursun. Unutma! Kafamı çevirdiğim an yalan olursun.
Temiz dünyamın kirli bir sayfasıydın! Dünyamı yeniledim, seni bu dünyadan mahrum ettim.
Kimseye bağlı kalacak kadar light değilim! Kimseye kendimi ezdirecek kadar gurursuz değilim! Ya tamam, ya devam hayatıma..
Bir kez ayrıldıktan sonra tekrar barışmak fayda etmez. Ya gtü kalkmıştır, ya da sevgisi azalmıştır.
Hadi kaldır kadehi! Varsa şerefine, yoksa gidişine içelim.
Boşversene! Aşk mı kaldı artık? Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil, ne verdiğine bakar olmuş.
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı düşünür olmuş… Oysa; ne içmesini bilen var, ne de sevmesini…
Gidene dur demekte neymiş? Asfalt bile dökeriz, maksat rahat yol alsın.
Hayatta iki şeye dikkat edin; yolda yürürken kavşaklara bir de yüzünüze dülen yavşaklara!
Şerefin kadar konuş desem, sonsuza dek susacak insanlar tanıyorum!
Bu dünyada gülmek istiyorsan; Ya kaderin güzel olacak ya da kafan…
Sertleşmiş duygularımı yumuşatmaya çalışma, nasır tutmuş kalbimi açmaya kalkma, hayal kırıklığına uğrarsın sonra..