Küçüklerin büyüklük taslaması kadar tehlikeli bir şey yoktur.
Gerçek doktor, her hasta ile yaşayıp ölendir.
Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnız.
Ama 60 yaşından sonra, yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyacım vardı. Benim gücüm ise, uzun yıllar süren yurtsuz gücüm sırasında tükendi. Böylece, ruhsal çalışması, her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor.
Ruhunu geniş tutmasını erken ögrenebilmiş kişi, sonraları dünyaya içine sığdırılabilir.
Satranç aşk gibidir. Tek başına daha az eğlencelidir.
Felaket,yüzüne kapı kapansa, bir başka kapıdan sokulmasını bilir.
Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiç bir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.. Duracak, görecek, hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşlukla.
Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın kızıllığını hala görebilirler! Ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum.
Gözler az gördüğü, kulaklar az duyduğu ölçüde hayal gücü artar.
Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi.
Sabırsızlık korkudur.
Birini aldatan ötekini de aldatır.
Bastığınız bir karış toprağa vatanım diyemedikten sonra yaşamak neye yarar.
Yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.
Utanacak, gizlenecek bir şey yok. İnsanlarda benim önümde soyunuyor, bana yaralarını, idrarlarını, dışkılarını gösteriyorlar… İnsan kendisine yardım edilmesini istiyorsa, lafı dönüp dolaştırmamalı ve hiçbir şey gizlememeli.
Kendi isteğimle ve bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce, son bir görevi yerine getirmeğe kendimi mecbur hissediyorum: bana ve çalışmalarıma, böyle iyi ve konuksever şekilde kucak açan harikulade ülke brezilya’ya içtenlikle teşekkür etmeliyim. Her geçen gün, bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim ve benim lisanım konuşulduğu dünya, bana göre mahvolduktan ve manevi yurdum Avrupa’nın kendi kendisini yok etmesinden sonra, hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim bir yer daha yoktu.