Adamın biri günlerden bir gün kiliseye gider.

amacı, “papazı bulup” günah çıkartmak.

“papaz efendi benim bir günahım var, karımı aldattım” der.

“anlat evladım açılırsın, tanrı bağışlayıcıdır” der papaz.

“geçtiğimiz ay hanımla akşam yemeği için baldızın evine gittik, gece hava yağmurluydu, eve geri dönemedik. o gece orada kaldık ve ben baldızla beraber oldum” der günahkar fani.

“üzülme oğlum, sen dua et tanrı affeder” der papaz.

bunun üzerine “papaz efendi benim bir günahım daha var” diye bir mırıltı daha duyulur.

“anlat evladım, tanrı bağışlayıcıdır” der papaz.

“geçen hafta bir akşam kayın valideyi ziyarete gittim. hava yağmurluydu, gece eve geri dönemedik. o gece orada kaldım ve kayınvalide ile beraber oldum.”

papaz, yine “üzülme oğlum sen duanı et” diye öğüt verir.

bunun üzerine günah çıkartan fani bakar ki, ortam uygun, sözüne devam eder:

“dün gece de çalışmak için sekreterimin evine gittim. hava yağmurluydu, bu sebepten eve geri dönemedim. o gece de orada kaldım ve sekreterimle beraber oldum.”

papaz bu laf’ı duyunca, hemen kafasını pencereden dışarı uzatır:

“hava bozuyor, yağmur yağmadan bastır git.”