Az yalan söylenmez; yalan söyleyen her yalanı söyler!
Belki de yalancı arkadaşlarına bir teşekkür borçlusun, sana gerçek dostalarının kıymetini hatırlattıkları için.
Çalışmak, uçup gidebilecek bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlıktır.
Dünyada en çok istediğim ve bana yaşamı gerçekten sevdiren iki şey var; aşk ve özgürlük. Aşk uğruna gerekirse, yaşamımdan vazgeçerim. Özgürlük uğruna ise aşkımı da feda ederim.
Evet sevgili kapına geldim ve ben’den vazgeçtim. Sen “kim o” de yeter ki: kim olmamı istiyorsan o olmaya geldim.
Fakirlik, insanın sözde dostlarını uzaklaştırır.
Gitme diyebilecek kadar güçlü olmalı insan hayatta. Çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil aslında.
Hayat, felaket, yalnızlık, yüzüstü bırakılmışlık, yoksulluk kendine göre kahramanları olan savaş alanlarıdır.
Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zorunlu oldu mu, ınsan ne denli büyükse, o kadar çok eğilir.
Aşk; Karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla, sersemin teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.
Bazen alabileceğin en büyük intikam; affetmektir. Ve bazen karşıdakine verilebilecek en güzel cevap; gülüp geçmektir.
Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir; erkeği ateşleyen kadındır.
Düşünme zihnin işi, hayal ise zevkidir. Düşünme yerine hayal etmek, zehiri besinden ayırt edememektir.
Hiç bir ordu, vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir.
Bir bakışın kudreti bin lisanda yoktur bir bakış bazen şifa bazen zehirli oktur. Bir bakış bir aşığa neler neler anlatır. Bir bakış bir aşığı saatlerce ağlatır. Bir bakış bir aşığı aşkından emin eder sevişenler daima gözlerle yemin eder.
Kırk yaş gençliğin ihtiyarlığı, elli yaş ihtiyarlığın gençliğidir.
Yerini vaktinde terketmeyi bilmek, gerçek olgunluktur.
En anlamlı yemin söz vermektir, En büyük intikam affetmektir, En adi söz hiç sevmedim demek; Ve en güzel cevap gülüp geçmektir.
Kadınlar, kendilerine yapılan birçok şeyi affedebilir; ama affetikleri şeyleri hiçbir zaman unutmaz.
Gençliğe, yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz.
Öğrendikten ve sevdikten sonra daha çok acı çekersin.
Tuhaf, bazı kimseler birinden nefret etmeden başkasını sevemezler.
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah; gülüş, kurşun olamaz mı?
Çalışmak, uçup gidebilecek bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlıktır.
Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.
İyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir. Çünkü kadınlar, kötü erkeklere aşık olup iyi erkeklerle dertleşir.
Ekmeksiz hürriyet, hürriyetsiz ekmek düşünülemez.
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı, dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
Herkes ölür ama herkes (gerçekten) yaşamaz.
Gözlerin en güzelleri, bazan en yalancılarıdır.
Kendisini idare edemeyen, başkasının emri altında yaşamaya mahkumdur.
Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekân yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.
Kadınlar zayıftır, ama analar kuvvetlidir.
Unutma, bir kalbi kırdıktan sonra özür dilemek fayda sağlamaz. Bil ki, telafisi olmayan şeylerin izahı gereksizdir.
Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.
Karşına çıkan herkese güvenme ama onları yargılama, işe yaramaz. Çünkü insanları yargılarsan; onları sevmeye zamanın kalmaz.
Evlatlarını sevmeyen babalar olabilir; ama, torununu çıldırasıya sevmeyen dede olamaz.
Yarınlar hep güzel olacak derler bugünler de dünlerin yarını değil mi?
Kalp boşaldıkça kese dolar.
Desem, diyebilsem ki seviyorum seni, çılgınca aşığım sana. Ama demem, diyemem. Çünkü aramızda dağlar, denizler ve benim o kahrolası gururum var.
Bir ülkede dalkavukluk ve yalakalık getirisinin değer kazanması demek, o ülkenin sonunun geldiği demektir.
Gülmek için mutlu olmayı beklemeyin belki de gülmeden ölürsünüz.
Hayatın büyük üzüntüleri için cesaret, küçükleri için de sabır ve dayanıklılığa sahip olunuz.
Ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç.
Çocuğunu kaybeden bir anne ıçin her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz.
Beni mahveden şey; bana yalan söylemiş olman değil, sana bir daha inanmayacak olmamdır.
İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. En mükemmel adalet ise vicdandır.
Gülmek bir güneştir, insanın yüzünden hüzün ve keder kışını defeder.
Kendisini ıdare edemeyen, başkasının emri altında yaşamaya mahkumdur.
Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni; senin gibi olmak istediği halde asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.
Kadını güzel yapan allah, sevimli yapan şeytandır.
“Sadece seni seviyorum” diyen bir erkek, “Sadece mağazaları gezecegim birşey almayacağım” diyen bi kadın kadar yalan söylemiştir.
Bana yağmuru anlatma, yağ!
İlk aşk ve son aşk arasındaki fark; İnsanın, ilk aşkını sonuncusu zannetmesi ve sonuncu aşkını ilki gözüyle görmesidir.
Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız; Ya okumaya değer şeyler yazın, ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın!
Okumak gıdadır. Okuyan insanlık, bilen insanlıktır.
Kalabalıklar her zaman tehlikelidir. İçinde ruhlarını ucuza satan alçaklar barındırır.
Dikkat, aklın en büyük çocuğudur.
Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zorunlu oldu mu, insan ne denli büyükse, o kadar çok eğilir.
Ruhunu kaybeden dünyayı kazansa ne çıkar?
Şu kederli yüzüme, bir yıldız gibi doğsun senin o gözlerin, İşte o an düşlerim aydınlanacak yine.
Her köyde bir meşale olur, o öğretmendir; ve her köyde bir söndürücü olur, o papazdır.
Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.
Seni o kadar hayal ettim ki artık bir hayalsin.
Bir okul fazla yapın, bir hapishane eksiltmiş olursunuz.
Müzik, söylenemeyen ve hakkında sessiz kalmanın ımkansız olduğu şeyleri ifade eder.
İnsan hep sonradan farkına varır etrafındaki yalanların. Unutma ki dost yada bir tanıdık, adresi belli değildir yalancıların.
Yumuşak olma ezilirsin sert olma kırılırsın.
5 yorum
Gideni sevmek kalanların işi değilmiş meğer; çünkü giden ne beklediğin gibi gelir, ne de beklediğine değer..
Bu sözler hep beni anlatıyor.
victor hugo hiç birşeyi boşuna söylememiştir..
Bu sözleri okurken çok duygulandım. Boş yaşıyormuşuz dedim…
Sözlerinde hep birisine olan özlemini ve geçmişte o kişi tarafından aldatıldığını anlatıyor gibi…