Korkaklar, ölmeden önce defalarca kez ölür; cesur insan ölümü bir kere tadar. William Shakespeare
Peşine düşülen kadın, bir melek görünür erkeğin gözüne; elde edilmeye görsün, şeytan kesilir.
Kadın çok defa hoşlandığı şeye dudak büker.
Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, Yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta. Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış; Erken bırakmışsın ne çıkar, ne olacaksa olsun.
Dik tepelere tırmanmak için başta yavaş yürümek gerekir.
Romeo: Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı.
Juliet: Öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı.
Unutma ki bu aşağılık dünyadasın. Kötülüğü baş tacı edip, iyiliği çılgınlık sayan dünyada…
Her insana hak ettiği muameleyi yaparsan, kırbaçtan kim kurtulur sanıyorsun!
Dile getir duyduğun acıyı! Dert sustu mu; yüreğe dolar için için, yıkar yüreği!
Geçmiş bir felakete üzülmek, bir yenisini davet etmenin en emin yoludur.
Ah! Bu kadar okudum, bu kadar öykü ya da destan duydum, aşkın yolu asla düz gitmiyor.
Bir insana yaraşan her şeyi yapmayı göze alırım; ama daha fazlasını göze almak insanlık değildir.
Kendi başına iyi veya kötü bir şey yoktur, bunu düşüncelerimiz yapar.
Durma üz kendini üzebildiğin kadar, hatalarını düzeltecekse. Düşünme hiç şu anını, düşüncesizlik garantiliyorsa yarını. Ve kork ölümden ölesiye, korkun seni ölümsüzleştirecekse…
William Shakespeare Efsane Sözleri
Kadınlar güller gibidir, bir defa açıldılar mı; yaprakları hemen dökülmeye başlar.
En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir. Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin, hedefe hızlı giden yavaş kadar geç varır.
Seni öyle seviyorum ki; Eğer o gün beni düşünmek seni üzecekse, O tatlı düşüncende unutulup gideyim daha iyi.
Hiçbir miras, doğruluk kadar zengin değildir.
Ne gariptir şu insanoğlu. Pantolonuyla yeleğini giyer de aklını evde unutur.
Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri. Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
Bir kadına şehvetle bakan her adam zaten yüreğinde onunla zina etmiştir.
İnsanlar göründükleri gibi olmalıdır. Eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi…
Çok geçmeden kafası gerçekten çalışanların hepsi susacak ve konuşma yalnızca papağanların ağzına yakışır olacak.
Eski bir inanışa göre: “Her iç çekişte kalp bir damla kan kaybedermiş.”
Sapkın eski niyetler bile kutsal kitaptan çalınırken, ben en çok şeytanı oynarken aziz gibi görünürüm.
Bu ayrılmamız hem kalış, hem gidiştir ikimiz için.. Sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle, ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle.