Öyle bir serüven ki hayat; Karanlıkta polyanna’lar,ışıklarda palyaçolar dolaşır…
Evlerin çatıları, kapıları ve perdeleri, sevinçleri, coşkuları olduğu kadar acıları ve yoksullukları da örtüyor.O örtülü kapıların, perdelerin ardında herkes kendi cennetini ya da kıyametini yaşıyor…
Ne ses ne nefes ne de bu rüzgâr bağışlar seni simsiyah gecelerde budanırken ah ömrüm dönüp sırtını giderken kimler karşılar seni?
İstediğin kadar uzağa git ! Hep aynı gökyüzünü paylaşacağız .
Deli sormuş deliye, Aşk nedir diye ? Deli gülmüş deliye, Ben niye delirdim diye …
Kanmadım aynalara sana kandığım kadar, içimde bir boşluk sana yandığım kadar…
Ve andolsun ki hiçbir kurşun, hiçbir çelik, hiçbir toprak ve hiçbir vatan daha kutsal değildir insandan!
Hayat hattında acemi tayfalardık. Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle; aşktan ikmale kaldık…